Herşey
1960 yılında başladı o zamanlar baş reis (başbakan) Adnan Menderes Türkiye'nin
başındaydı. o zamanın gazete manşetlerinde akla gelmez yalanlar dizildi. Baş reis Adnan Menderes ve ailesi Hakkında binlerce yalan haberler atıldı.
Manşetin birinde Baş reisin Oğlu milyarlarca lira yolsuzluk yaptı dediler.
paraları uçaklarla kaçırdılar dediler.
Adnan Menderes evinde yakalandı. yol kenarında çalılıklara saklanırken yakalandı dediler. iftira üstüne iftira
attılar ve idam ettiler. Her şey güzelce planlanmış bir örgüt işiydi.
Daha sonra 1980 ve 1990 yılları
arasında Bir Müslüman ülkesinde başörtü yasağını getirdiler. üniversitelere
devlet dairelerine başörtüsü ile girilmiyordu. hatta o zamanlar nüfus dairelerinde
kimliklere bile başörtüsü ile çekilmiş resimleri kabul etmiyorlardı. Sorulduğunda Elhamdülillah Müslümanım diyen halkımızın Başörtüsü yasağına
çoğunluk olmazsa da olumlu bakması ve medyanın bu olayları abartarak kötü
göstermesi genç zihniyetin aklını zehirlemekten başka bir şey değil. aslında
halan medyanın gençlerimizi çocuklarımızı kötü etkileyen yayınları ana babalara
zor anlar yaşatmaktadır.
En son 2013 şubat ayında
başlayan yeni bir ihanetin tohumları atılıyordu. Olay Türkiye'nin Büyüyüp güçlenmesini
engellemek, Bunlar olacaktır elbet daha güçlü ülkelerin üzerimizde yapacağı
baskıyı devam ettirebilmesi için Türkiye'nin her zaman geriden gelmesi
gerektiğini biliyorlar. şubat ayında atılan ihanet tohumlarının 17 aralık
gününün patlak vermesi milletin seçimde yapacağı özgür iradeyi manipüle
etmektir. Hem ülkenin ilerleyişini durdurabilmek hemde 1960 yılında olduğu gibi
Başbakanımızı Elimizden almak istemeleri idi çünkü başbakanımız Sayın Recep
Tayyip ERDOĞON'IN onlara boyun eğmeyeceğini biliyorlardı. 1960 yılında atılan
gazete manşetleri ile son ihanette de atılan manşetler bire bir aynı o zamanlar
Sayın Adnan Menderes'in oğlu yolsuzluk yaptı dediler. Şimdi İse Başbakanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu yolsuzluk yaptı diyorlardı. O zaman uçak dolusu
para kaçırıldı dediler yurt dışına şimdi uçak dolusu altın dediler.
Evet ihanet büyüktü yabancı
ülkelerin bizler için cumhuriyet kurulduğundan beri bir çok oyun oynadığını
biliyoruz. babalarımızdan dedelerimizden dinlediğimiz binlerce Türk destanı vardır
biraz araştıra bilirsek binlercesini belki duymadığımız bu oyunlar halen
içimizde olan bu örgütler sayesinde devam etmektedir. Lakin bir Türk
Vatandaşının ülkesine ihanet etmesi
bizim alışık olduğumuz bir durum değildir. biz tarihimiz de yapılan tüm savaşlarda
hep birlik içinde savaşmış destanlar yazmış bir milletiz. Osmanlı tarihinde de
yapılan savaşlarda Kürtler, Türkler aleviler vs. bir bütün olarak savaştık
cumhuriyet tarihinin başlangıcından beride Ulu Önder Atatürk'ün yanında da Hep
beraber savaştık. bunları bildiğimiz halde bir kaç hainin peşinden neden hala
kalplerimizde şüphe taşıyıp, ırkçılık yaparak bir birimizle savaşıyoruz hala
anlayamıyorum.
Ben Adıyaman doğumluyum bildiğim
kadarı ile ailemin kökeni Kürt, gurur duyuyorum hem Kürt vede Türkiye Vatandaşı
olduğum için gurur duyuyorum, ben her
yabancının karşısında NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyecek kadar da başım dik
yürürüm. Benim için Ay yıldızlı
Bayrağımın Altında yaşayan herkes birdir benim kardeşim ve vatandaşımdır. Allah
bize Türkiye Gibi bir ülke bahşettiği için ne kadar şanslı olduğumuzu
biliyorum. benim gibi milyonlarca insan var. hepsi gururlu hepsi başı dik yürür
hainlerin karşısında, Alevisi,
Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Kol Kola, omuz
omuza siper eder göğsünü ülkesine ihanet edenlerin karşısında.
Gelin bu ülkeyi bölmek isteyen
hainlerin karşısında da bir duralım, gelin bu ülkeye saldırmak isteyen
şerefsizleri kovalım, gelin yine tarihimizde ki gibi birlik olalım savaşalım ülkemizi bölmek isteyenlere karşı.
Allah ülkemize dinimize ihanet edenlerin belasını mutlaka verecektir gelin
bizde ülkemize başımızdaki büyüklerimize inanalım. bize ihanet eden üç beş
çapulcuya papuç bırakmayalım. Saygılar...