bazen ellerini tutmak istersin ama o sana uzaktır,
sen yine elini uzatırsın,
o bilmez ama sen tutarsın ellerini,
gezmeye başlarsın. eskileri hatırlar ayakların,
geçmişte yürür gibi onunla gezdiğin yerleri tekrar gezersin.
tam saçlarına dokunmak istediğinde irkilirsin,
o hayal dünyasından gerçeğe dönünce kurduğun hayalin altında
ezilirsin,
gözyaşlarına boğlur yine gözlerin,
aslında içinde haykıran sevdanın çığlıkları sızlatır
kulaklarını,
Anılar gözlerinin önünden bir, bir geçer,
Ve dertler misafir olur yüreğine sen istemezsen de,
Yıllardır ağırladığın gibi ağırlarsın kederi içinde.
İşte o an gözlerinden düşen her damlanın kalbine
Bir hançer gibi saplandığını, yere değen her damlada,
Kendinden geçtiğini, benliğini kaybettiğini bilemezsin.
Dün gibi gidişinin bıraktığı ayak sesleri,
Sanki her attığım adımda o sesleri duyuyor gibi oluyorum,
Attığım her adımda kendi kendime bir kurşun sıkar gibiyim.
Ama biliyor musun ne zaman kadar zaman geçti bilmem ama ben
hala
Seni sevdiğim için her gün sevdiğimi haykırmak için yine o
nehrin kenarına gidiyorum.
Yine o banka oturup ortalık tenhalaşınca
Avazım çıktığı kadar bağırıyorum.
Seni seviyorum diye defalarca ama sen hiç duymuyorsun,
Çünkü Sen yoksun…
07.11.2004
Mehmet Halis ERDiNÇ