Dönüp dururken yatağında,
Sabahlara kadar tırnaklarınla,
Parçaladın mı Yastığı yorganı?
Gözlerini diktin mi tavana?
Gelecektir diye düşünerek,
Hayaller kurup bekledin mi?
Ya gelmeyince, seni aramayınca,
Ölesiye, gözlerini kör edercesine,
Ağladın mı?
Sen hiç geçenin zifiri karanlığında,
Odanın soğuk duvarlarına,
Yaslanıp şiirler okudun mu?
Sonra karanlığa çekilip,
Yalnızlığın kollarında uyudun mu?
Peki hiç aklına geldi mi?
Ona ait ne varsa, yaşanan güzel günleri,
Sen hiç gördün mü?
Yüreğinde ki misafirin. Hayalini,
Sadece gözlerini,
Seni seviyorum diyişini,
Her an kulaklarında duyuyormuş gibi
Hissedebildin mi?
Sen hiç eridin mi, terler gibi,
Tane, tane yaşlar döküldü mü
Vücudundan?
Hiç teselli aradın mı, hem gecenin koynunda
Hem de gündüzün kalabalığın da
Çaresizce! dolaştın mı?
Adana’nın ıssız sokaklarını,
Tenha parklarını!
Bütün şehir uykudayken,
Deli divane gibi, düştün mü?
Yollara!
Sen atılmak nedir bilir misin?
Yaşlı bir köpek, eski bir gömlek,
Kirli bir mendil gibi, hissettin mi?
terk edilmeyi, atılmayı!!!
Sen hiç takatsiz kaldın mı?
Elin, ayağın titredi mi,
Sevginin peşinde koşarken!
Sen hiç binlerce insanın için de,
Yalnız kaldın mı?
Bilir misin ki unutulmanın,
Sırtına hançer gibi saplandığını!
Hiç gururunu bir kenarda bırakıp,
Sevdiğinin ayak bastığı yeri öptün mü?
Sen çaresizliği de bilmezsin,
Hiç yoklukta görmedin,
Sen gidenin arkadasın dan,
Gözyaşı da dökmedin değil mi?
Senin gittiğin günden beri böyleyim,
Belki deli, belki de divaneyim,
Seni ölesiye sevdim diye
Her gece Haykırdım Adana Sokaklarında İsmini!
Sakın Ayıplama sevgimi!
Bırakmak geliyor dipsiz uçurumlara kendimi,
Başarısız bir asker gibi!
Bu kadar sitem ettim diye darılma,
Sakın, sakın unutma,
Her insan Sevdiği Kadar Acı çeker!
01:45
01.06.2014 Mehmet Halis ERDİNÇ