Etrafıma bakıyorum, o kadar cahil
ülkücüler var ki şaşıyorum. Ülkücü olmak sadece hava atmak için söyleyen
dilleri var. Oysa Ülkücülük Milliyetçilik, ülkesini seven, dinine bağlı ve
birbirine kenetlenen bir toplumdu bizim zamanımız da. Şimdi ülkücülük sadece
hava atmaya yarayan bir terim gibi. Başbuğ Alparslan Türkeş’in ölümünden sonra Ülkücülüğünde
öldüğünü söylemek hiç yanlış değil.
Bu zamanın ülkücüleri, kendi inançlarına
tamamen ters, bir partiyi seçimlerde desteklediler, hiç biri tepki göstermedi. Şimdi
Şehitler veriyoruz Allah rahmet eylesin, analar acı çekiyor, her şeye hayır diyen
bir reisle yürüyorlar hiç kimse neden hayır diyorsunuz demiyor. Bu hayırların sebebinden
dolayı, terör yandaşlarına bakanlık veriliyor bir ülkücü kalkıp başkanlarına
sen neden böyle yapıyorsun diyemiyor. Bumu sizin Ülkücü olmak dediğiniz şey.
Kısa bir süre önce bir genç ile
sohbet ederken, “ülkücülüğün ruhunu yaşamak gerekir, bunu göreceksiniz, en iyi Kürt
ölü Kürt” şeklinde bir cümle kurdu, yıkıldım ve ülkücülüğümden utandım. Geçmişi
araştırmadan hala olayın Kürt ve Türk savaşı olduğunu düşünüyor ve ben
ülkücüyüm diye haykırıyor. O kadar ölen Kürt şehitlerin hesabını nasıl
verecekler, onlara yaptıkları bu laf çamurlarını kendi üzerlerinden nasıl
temizleyecekler bilemiyorum.
Ülkücü olmak, Ülkesini Sevmek,
Ülkücü Olmak, insanlarını sevmek, ayrım yapmadan, ülkesi için can verecek hiç
kimseyi incitmeden sevmektir. Ülkücü olmak vatana ihanet edenlerin karşısında
dümdük durmaktır. Onlar yükselecek şekilde desteklemez değildir. Benim için
ülkücü olmak Türkiye olmaktır. PKK ya fayda sağlayacak her hareketten
kaçınmaktır. Ülkücü olmak, Adam Gibi Yaşamaktır.
Ben sadece kendi düşüncelerimi
yansıtmaya çalıştım. Kimse direk üstüne alınmasın. Bunları hak edenlere yazıldığını
bilin. Saygılarımla…